Güzel ahlâk islâm’ın özüdür. ”Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim” Hadisi Åžerifi bunu en açık ifadesidir.
İnsan, toplum ve insanlık ahlâkla ayakta kalır ya da onsuz yok olur. Ahlâk her zaman, her yerde, herkese lazım olan bir haslettir. Dosta olduÄŸu gibi düÅŸmana da, iyi günde olduÄŸu gibi kötü günde de, bollukta olduÄŸu gibi darlıkta da ahlâk üzere olmak Allah’ın emri, peygamberimizin sünnetidir.
İslamda barış esastır.” İslam” kelimesi Allah’a teslimiyet anlamı yanında “barış ve esenlik” anlamı da vardır. Kur’ân-ı Kerimde “Ey iman edenler topluca barışa girin” ( Bakara 2/208) ve “EÄŸer onlar barışa yanaşırlarsa sende buna yanaÅŸ ve Allah’a tevekkül et” (En’am 6/127) ayetleri ve Allah’ın E’s-Selâm (barış ve esenliÄŸin kaynağı) ismi ÅŸerifleri islam’ın barışı esas aldığını barış dini olduÄŸunun en güzel beyanıdır.
SavaÅŸ, hayatın bir gerçeÄŸidir ve insanlığın en ağır imtihanıdır. Hâbil ve Kâbil ile baÅŸlayan hak- batıl mücadelesi her zaman devam etmiÅŸtir. Dünyayı sömürmeye, insan kanı ile yaÅŸamaya çalışan, hak ve adaletten nasipsiz, inançsız, anarÅŸist, terörist zalimler, insan onur ve haysiyetini çiÄŸneyenlerce din, vicdan, yaÅŸama özgürlüÄŸü hiçe sayanlar, masumları yurt ve yuvalarından edenler, dokunulmazlıkları ihlal edenlere, tebliÄŸ ve barış çaÄŸrıları karşılıksız kalıyorsa, bu ihlallere karşı savaÅŸla karşı koymak zulümlerini bertaraf etmek cihadın en son basamağıdır. Bu durumlarda özgürlüÄŸün, huzur ve emniyetin tesisi, hak ve adaletin gerçekleÅŸmesi, sınırların güvenliÄŸi, istikbal ve istiklâl için savaÅŸ mukaddes bir cihada dönüÅŸüyor.
Peygamber (sav) efendimiz “Savaşı temenni etmeyin. Allah’tan af, afiyet dileyin. DüÅŸmanla karşılaÅŸtığınız zaman da sabredin. İyi bilin ki cennet kılıçların gölgesin altındadır.” (Buhari cihad 156) buyurarak müslümanın yol haritasını beyan etmiÅŸtir. Kur’ân-ı Kerimde de “ Sizinle savaÅŸanlara karşı sizde Allah yolunda savaşın. Fakat haksız yere saldırmayın. Muhakkak Allah haddi aÅŸanları sevmez. ( Bakara 190) buyurarak savaÅŸta da haddi aÅŸmamayı, ahlâkı esasları ihmal etmemeyi emretmektedir.
Rahmet peygamberi (sav) nin savaÅŸa çıkan ordularına uyarısı ÅŸöyledir: “ Allah’tan korkarak aşırı gitmeyecekler, iÅŸkence ve intikamdan uzak duracaklar; yaÅŸlı, kadın, çocuk ve mabede ibadette olanlara dokunmayacaklar, aÄŸaçları kesmeyecekler (çevreye zarar vermeyecekler) dir.” buyurarak savaşın da bir kuralı, sınırı , savaÅŸmanın da bir ahlakı olduÄŸunu bildirmiÅŸtir.
Mekke’nin fethi gününde, kendisine akla- hayale gelmedik iÅŸkenceler yapan, evini yurdunu terk etmek durumunda bırakan, o insanları isterse hepsini kılıçtan geçireceÄŸi bir zamanda :” Siz geçmiÅŸte yaptıklarınızdan hesaba çekilecek deÄŸilsiniz. Karşı gelmedikçe hepiniz affedildiniz” buyurarak gönüllerini fethetmiÅŸtir. Bunun için Müslümanların savaÅŸları bir sömürü için deÄŸil, yaÅŸatmak için bir fetih haraketidir.
Çanakkale’de gaz maskesi dağıtılırken almak istemeyen anzak askerleri sebebini: “Türkler dürüst insandır. SavaÅŸ da olsa kalleÅŸ bir yola asla baÅŸvurmazlar, onlar böyle bir ÅŸey yapmaz” demiÅŸlerdir. Yine Çanakkale de düÅŸman askerinin yarasını sarmaktan, ona yiyecek – içecek vermeye varıncaya kadar bir çok güzel insani örneklerle insanlığın ölmediÄŸini, gönül kazanmanın esas olduÄŸunu göstermiÅŸlerdir.
Ahlâkı esas almayan güç zulme dönüÅŸür. İslam’ın hedefi ahlaklı insan ve toplumu tesis etmektir. SavaÅŸta olsa ahlaki kurallar çiÄŸnenemez. Dünya iki cihan savaşının arkasından, kullanılan nükleer, biyolojik, kimyasal silahların, tecavüzlerin, toplu katliamların ve HiroÅŸima, Nagaziki’ye atılan bombaların arkasından BirleÅŸmiÅŸ milletler kararları, Cenevre sözleÅŸmeleriyle islam’ın savaÅŸ ahlâkı veya hukuku diyeceÄŸimiz kurallarının çoÄŸunu kabul etmiÅŸlerdir.
Sömürgeci zalimler, ahlaki esasları tanımadıkları gibi hukukî kurallara da uymamaktadırlar. Sivil halkın üstüne roket fırlatırlarken, camilere, okullara, hastaneler, ibadet eden insanların üstüne bomba atarken, ÅŸanlı ordumuz insanlığa savaÅŸ ahlakı öÄŸretmektedir. Öldürmeyi deÄŸil yaÅŸatmayı gaye edinmiÅŸ pilotumuz; “İnsan büyür beÅŸikte, mezarda yatmak için , kahramanlar can verir vatanı yaÅŸatmak için.” diyerek ecdadı Osman Gazi gibi: “Bizim gayemiz cihangirlik davası deÄŸildir. Gayemiz Allah yolunda cihad edin emrine uymaktır.” Ve “Ölürsem ÅŸehid, kalırsam gazi” ruhuyla Allah yolunda Allah’ın rızasını kazanmak için, bir tek masum insanın canına dokunmamaya azami gayret göstermektedirler.
Afrin harekatı da islâm’ın diÄŸer cihadları gibi yaÅŸatmak, kurtarmak, güvenlik ve esenlik için büyük bir gayeyi gerçekleÅŸtirmektedir. İnsanlığa en güzel örneklerle, savaÅŸ ahlâkını öÄŸreten güzel bir ders verilmektedir.
MehmetçiÄŸimizin kahramanca cihadı ve insanlığa verdiÄŸi bu güzel dersten dolayı ne kadar tebrik etsek azdır. Cenab-ı Hakk yardımcı etsin ve muzaffer kılması için beraber duâ edelim. Cumanın feyiz ve bereketinin daim olması niyazıyla selâm…