15 Temmuz 2016 gecesinde milletimiz vahşi bir kâbus yaşadı. Aziz ve necip milletimiz ateşle bir imtihan geçirdi. Destan yazıp, iradesine sahip çıktı. Tanklara, toplara, uçaklara îman dolu göğsünü Çanakkale zaferindeki gibi siper etti.
VAHŞİ BİR SALDIRIYDI, Milli iradenin merkezi T.B.M.M. ni bombalayacak kadar akılsızca bir vahşetti.
“Başınızdaki siyahi bir zenci olsa itaat edin” diyen bir dine inanan bir toplumda cumhurun başına ölüm planı kuracak, kendi Genel Kurmay Başkanlığını işgal ederek zalimlerden aldığı talimatla komutanına ihanet ederek, komutanlarını rehin alacak kadar itaatsız , saygısız, isyancı vahşi bir eylemdi.
T.S.K.nin Ankara Gölbaşındaki Özel Harekât Dâire Başkanlığına bombalar yağdırarak bir çok harekata katılmış, kahramanlıklar sergilemiş, milletin 51 kahramanını şehid edecek kadar vahşi idi.
İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen Hava Limanlarını tanklarla kuşatıp sivillerin üzerine tanklarla yürüyecek kadar gözü dönmüş, şaşkın, gafil, cani ve acımasız bir vahşetti.
İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerini kapatıp milletine savaş açan, önüne çıkanın üzerine tankları süren, ölüm kusan bir vahşetti.
TÜRKSAT’ı helikopterlerle taradıkları, Ankara Emniyet Genel Müdürlüğünü F 16’ larla vurdukları rezil, karanlık bir vahşetti.
Sokaklarda ölüm kusan, namlularla ateş ettiklerinin kendi milletinin vatandaşları, kardeşleri, büyükleri, çocukları, akrabaları olduğunu, belki bir gün bu millete en güzel hizmetler sunacak insanlar olduğunu düşünemeyecek kadar vahşi bir olaydı.
HÂİN BİR İHANETTİ, Yıllarca bu milletin parasını, iyi niyetini, dinini, inancını istismar ederek bu milletin tankları, topları uçakları, helikopterlerini bu millete karşı kullanacak kadar, gayri milli güçlere bu milletin gücünü peşkeş çekecek kadar bir ifsad ve ihanetti.
Bu milleti terörle yıldırmaya çalışan kâfir, zalim, sömürgeci, emperyalistlere bu milletin istikbâlini karartıp onu efendilerine altın tepsi ile peşkeş çekecek kadar bir ihanetti.
K.P.S.S ve Ö.S.Y.M sorularını çalarak, hakim, savcı, polis imtihanı sorularını kendi yandaşlarını vererek milletin diğer çocuklarının hakkını gasp ederek adaletsizlik terörünü estiren bir ihanetti.
Milli ve mânevî değerleri istismar ederek, milletin tertemiz duygularını sömürerek topladıkları fitre, zekât, kurban ve hayırlarla milletine tuzak kuran ve milletin din ve îman gibi en mukaddes değerleriyle milletin hayal ve ümitlerini yıkan bir ihanetti.
DESTAN YAZAN BİR İRADE, Cumhurbaşkanından - Başbakana, Genel Kurmay Başkanından - 1. Ordu Komutanına, Emniyet güçlerinden basınına, ezan ve salaları usturan darbelerden, darbeleri susturan salaları veren ve milletin mâneviyatını yükselten din görevlilerine, tankların üstüne çıkarak, önüne yatarak şehâdeti göze alarak “ size geçit yok!” diyen Allah ve vatan sevdalılarına, komutanının: “Evlâdım! oranın namusu sensin, makamı teslim etme, geliyorum! “ emrıni alan Astsubay Kıdemli Başçavuş Şehid Ömer Halisdemir’e kadar ismi ölümsüzleşen kahramanlardan, isimsiz kahramanlara varıncaya kadar, gafil ve hainlere geçit vermeyen vatan sevdalısı ve:
”Ben ezelden beri hür yaşadım , hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım”
diyerek dünyaya yeni bir kahramanlık dersi vererek destan yazan, sinsi, hâin oyunları bozan bütün vatan evlatlarına minnet ve şükranlarımızı arz ediyor, şehitlerimizin makamlarının âlî olmasını, gazilerimizede acil şifalar diliyoruz.
Unutmamak gerekir ki: “Allah hâinleri sevmez” ( Enfâl 58) ve “ Onların bir planı varsa Allah’ında bir planı vardır. Allâh plan yapanların en hayırlısıdır.” ( Âl-i Imrân 54) Allah bu necip milletle A.B.D ve A. B başta olmak üzere içimizdeki gafil, hâin zalimlerin oyununu ve planını bozdu. Dünyayı sömürmek için savaştıran, yakıp, yıkan zalimlere karşı, unutmamak gerekir ki bu asil ve necip millet insanlık için büyük bir ümittir.
Cenâb-ı Hak insanlık için büyük ümit olan bu asil milleti bundan sonrada böyle vahşi, hâin, gafil plan ve oyunlardan uzak eylesin. Cumanın feyiz ve bereketi milletimiz üzerinde daim olsun.